7 Mayıs 2012 Pazartesi

Gün 38: Burada Sigara İçemezsiniz Mister


Bugün, turistlerin yoğun olduğu bir şehir hatları vapurunda sigara içen bir adama önce Türkçe, yabancı olduğunu anlayınca da İngilizce sigara içmenin yasak olduğunu söyledim. Bilmiyormuş, ben uyarınca utandı ve sigarasını boğaza atmak suretiyle söndürdü. Artık ben de uzatıp “N’aptın, denizi kirletiyorsun” demedim. Şehir hatlarınsa sigara konusu Türkler için bile sorun. Açık alanda da içmenim yasak olduğunu bilmeyen bir sürü Türk varken yabancılara kızmak yersiz aslında.

Adam sigarasını denize attıktan sonra bir başka turist, sigara yaktı. Artık yeter, herkese tek tek mi söyleyeceğim derken ilk adam gözlerimin içine bakıp beni uyardın onu niye uyarmıyorsun dedi sanki. Bu sefer 2. sigara yakana dönüp bir İngiliz kibarlığıyla “yasak beyefendi” dedim. Orta yaşın oldukça üzerindeki adam da bana ukala bir tavırla “açık alanlarda değil” dedi. “Yanılıyorsunuz, vapurda hiçbir yerde içemezsiniz” dedim. Adam sanki kırk yıllık boğaz vapuru yolcusu gibi bana kafa tuttu, asıl benim yanıldığımı söyledi. Daha önce de yazmıştım, bu gibi konularda pek vazgeçmem. Sigara içmek yasaktır levhasını gösterip, levhada açık alanlar da dahil yazıyordu, bakın burada yazıyor işte dedim. Adam yine oralı olmadı, gülerek bir şeyler geveledi. “Siz Türkçe biliyor musunuz” dedim. “Hayır” dedi. “O zaman size okuyayım” deyip ilanı İngilizceye çevirdim. “Bana ne”, “yasaksa yasak” manasına gelen bir omuz silkme hareketi yapıp içmeye devam etti. Nereli olduğunu sordum, “England” dedi. “Bunu kendi ülkenizde yapabilir miydiniz” dedim. “Neyi?” diye sordu. “Yasak olan bir yerde sigara içmeyi” dedim. Sanıyorum o an çok az da olsa utanmış olabilir. Yabancı bir ülkede, o ülkenin insanı tarafından, bir yasak konusunda uyarılsam yapacağım şey “bilmiyordum” deyip özür dilemek olurdu. Bu adamın ukala tavrı çok canımı sıktı. “3. dünya ülkesi gördüğün bir yerden yasaklar sana vız gelir, değil mi ukala Batılı” dedim. Tabi bu son söylediğimi Türkçe ve içimden olarak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder