Dukan Diyeti’ne başladığımdan
beri, algıda seçicilik olsa gerek, her yerde Dukan’dan konuşan insanlara
rastlıyorum. Bugünkü kadar ilginci olmamıştı yalnız.
Bir Cafe’de oturmuş arkadaşımı
beklerken yan masada oturan iki genç kızın konuşmasına kulak misafiri oldum.
Masalarımız öyle yakındı ve onlar öyle yüksek sesle konuşuyorlardı ki duymamam
imkânsızdı zaten. Ortak tanıdıkları bir başka kızın, adı Merve’ymiş, ne kadar
zayıfladığından konuşuyorlardı. Evet, doğru tahmin, kız Dukan’la zayıflamış.
Kızın ne kadar zayıfladığından diyetin ne kadar meşhur olduğuna geldi konu,
benim için daha da ilginçleşiyordu kulak misafiri olmak. Bakalım ne gibi
yorumlar yapacaklar diye beklerken konu bambaşka bir yere geldi. Kızlardan birisi
diğerine herkesin bu diyetle zayıfladığını, yakında şişman hiç kimse
kalmayacağını, herkesin zayıf olacağını söyledi. Diğeri de “İyi, ne güzel olur”
dedi. Diğeri cevap verdi: “Olur mu hiç, herkes zayıf olursa zayıflığın bir
anlamı kalmaz ki, özel bir durum olmaz.”
Bu arada kızların ikisinin de manken ölçülerinde zayıf olduğunu
söyleyeyim. Diğeri de ikna oldu, “doğru söylüyorsun, herkes zayıf olduğunda
herkes aynı olacak, bir özellik olmaktan çıkacak” dedi. Kızların canı
sıkılmıştı bu duruma. Sonra sırf zayıflığın yetmeyeceğini, aynı zamanda güzel
olmak da gerektiğini, bu sefer güzel ve zayıf olanların özel olacağına kanaat
getirip rahatladılar. Bu komik diyalog devam ederken arkadaşım geldi, biz de
aramızda sohbete başladık.
Eve dönüp bugünü yazarken aklıma
yıllar önce yaşadığım başka bir olay geldi. Üniversitede uzun boylu bir
arkadaşımız vardı. Bir hafta sonu arkadaşımızın evinde buluşacaktık, hepimiz
toplandık en son o geldi. Gelmeden önce Nişantaşı’na uğramış. Girer girmez bir
hışımla “Bu ne ya” dedi “Nişantaşı’nda bütün kadınlar topuklu giymiş, herkes
benim boyumda olmuş.” “Sen de giy daha uzun ol” dediysek ikna edemedik. Uzun
boy bir özellik, bir ayrıcalıkmış.
Kendinde doğuştan gelen bir
özelliği başkalarında görmekten rahatsız olan bir sürü kadın var etrafta.
Renkli gözlü olup da renkli lens takanlara sinirlenenler mi istersiniz, kendisi
azıcık sarışın olup bütün sarı boyalı saçlara kızanlar mı.
Kendini sadece dış görünüşüyle
özel sanıp aklını, kişiliğini, davranışlarını hiçe sayan kadınlar, ne yazık
size.
Hem de çok yazık...
YanıtlaSilMaalesef kadınların çoğu böyle. Kişilik ile kendini ifade ortadan kalkıyor sanki yavaş yavaş. Yapay makyajlar, pahalı markalar artık ne olduğun değil, nasıl göründüğün önemli.
Ve benim gibi bu yapaylıktan nefret eden insanlar için cehennem oluyor her yer.
Ben ciddiye bile almıyorum bu insanları, gülüp geçiyorum. Siz de öyle yapın, yoksa tahammül etmek çok zor.
Sil