18 Nisan 2012 Çarşamba

Gün 19: Defne Bond Eminönü’nde


Telefonum bozulunca, bilmem hangi coğrafyadan yolunu şaşırıp İstanbul’a düşmüş fırtınaya rağmen, bugün Doğubank’ın yolunu tuttum. Akıllı telefonlara öyle alışmışız ki iki gündür elim kolum yok gibi hissediyorum.

Otobüste herkes fırtınadan bahsediyordu, bir adam Haliç’te kayıkların havalandığını anlatıyordu. Ben Eminönü’ne vardığımda fırtına az çok dinmişti. James Bond filminin çekimleri sebebiyle Yeni Cami’nin önü tamamen kapatılmıştı. Doğubank’a gidebilmek için Mısır Çarşısı’nın solundaki çiçeklerin oradan yukarıya kadar yürüyüp dolaşmak gerekiyordu. Herkes bu durum karşısında çok kızgındı.

Telefonumu yaptırdıktan sonra aktarda Argan Yağı aldım. Hem cilt hem de saça çok iyi geliyormuş. Saçlarım biraz fazla dökülüyor gibi geliyor bana, Dukan Diyeti’nin yan etkisi olarak da birkaç kişiden duyunca iyice paniğe kapıldım. Argan Yağını denedikten sonra paylaşırım işe yarayıp yaramadığını.


James Bond’un serinin bu bölümünde görevi ne bilmiyorum ama benim görevim bugün Eminönü’nden Dukan’a ihanet etmeden dönebilmekti. Eminönü, diyette olan birisi için çok tehlikeli, her an bir koku, sağlı sollu dizilmiş yiyecekler aklınızı çelmeye hazır. Mısır Çarşısı’ndaki çeşit çeşit lokumlar, şekerlemeler, kuru meyveler ve çerezler, çarşının sağından ilerleyince kurukahveci Mehmet Efendi’nin sokağındaki şarküteriler, en sevdiğim kebapçılardan Hamdi. Tabi ki hepsine direndim, yanımda götürdüğüm kreplerden yiyerek ve sadece bir çay içerek eve dönebilmeyi başardım. Benimki de en az James Bond’un görevi kadar zordu bence. 

2 yorum:

  1. Bari bu fotografları koymayaydın. Benim de canımı istettin

    YanıtlaSil
  2. İyi bir paylaşım olmuş. Buz firması olarak blogunuzda başarılar dileriz.

    YanıtlaSil