Hayattaki küçük rastlantılara,
işaretlere önem veririm. Daha önce anlattığım gibi Dukan Diyeti’ne başlamam da
böyle işaretler sayesinde oldu. Bu işaretlerden ilki Gün 1’de anlattığım lise aşkımla
yıllar sonra karşılaşmam ve onun gözlerinden kendimi görüp ne kadar kilo
aldığımı sanki ilk kez fark etmemdi. İkinci işaret ise bundan hemen yarım saat
sonra gelmişti. Önce sorunu fark ettirip sonra çözümünü göndermişti biri sanki
bana. Eski yöneticilerimizden birisiyle karşılaşmış, 42 beden hatırladığım G.
Hanımı 36 beden görmüştüm. Dukan Diyeti’ni elbette ben de daha önce duymuştum
ama her yıl moda olan ve işe yaramayan diyetlerden biri diye düşünmüştüm. İlk
kez birisinin bu diyeti yaparak sonuç aldığını görmek çok çarpıcıydı. Bu
karşılaşmayı da Gün 4’te anlatmıştım.
Bu iki işaret beni oldukça
etkilemişti ama ben daha kitabı alıp inceleyemeden şirketin kapanacağını
öğrenmiş sonra da olağanüstü yoğun bir iş temposuna girmiştik. Ben de Dukan’ı
tamamen unutmuştum, ta ki o son işarete, son karşılaşmaya kadar.
İki hafta önce Cumartesi ve
Pazar günleri de çalışmıştık. Pazar akşamüstü şirketten ayrılırken bir
arkadaşım Nişantaşı’na gidip bir kahve içelim, kendimize gelelim deyince
metroya atlayıp soluğu Nişantaşı’nda aldık. Zincir cafelerden birine girdik,
arkadaşım kahve almak için sıraya girdi ben de boş bir masa bulmak için
bakınmaya başladım. Gördüğüm tek boş masaya doğru ilerledim, montumu çıkarıp
çantamla birlikte sandalyelerden birine koydum. Oturmak için diğer sandalyeyi
çektiğimde küçük bir kitapçı poşeti gördüm. Masadan kalkanlar unutmuş olacaktı.
Poşeti aldım, arkadaşım gelince götürür kasaya veririm diye düşünürken içindeki
kitabı gördüm: Dukan Diyeti! Hemen kitabı çıkarıp incelemeye başladım. O sırada
masaya birisinin yaklaştığını fark ettim, arkadaşım kahvelerle geldi diye
düşünürken uzun boylu, bakır kızılı saçlı, yeşil gözlü çok güzel bir kadının
bana gülümseyerek baktığını gördüm. Sonra aramızda şu konuşma geçti:
Defne: Çok özür dilerim, kitap sizin sanırım.
Kitabı unutan kadın: Hiç önemli değil, unuttuğumu fark
edince geri döndük.
Defne: Ben de bu diyeti yapmayı düşünüyordum, masada görünce
kitabı incelemeden duramadım. (Böyle yakalandığım için utanmıştım. Bu sırada kitabı
poşete koymaya çalışıyordum. Arkadaşım da kahvelerle masaya dönmüş şaşkınlık
içinde bize bakıyordu)
Kitabı unutan kadın: O zaman hemen başlayın diyete, hiç
vakit kaybetmeyin.
Defne: Pek bana göre değil sanırım, proteinle aram yoktur.
Kitabı unutan kadın: Benim de iyi değildi ama 6 ay boyunca
yaptım.
Defne: Siz bu diyetle mi zayıfladınız?
Kitabı unutan kadın: Tabi, 46 yaşıma 34 beden girdim. Toplam
28 kilo verdim.
Defne: Gerçekten mi?
Kitabı unutan kadın: Tabi, sen niye yapamayasın?
Defne: Bende insülin direnci var, bilmem yapmam doğru olur mu?
Kitabı unutan kadın: Bende de vardı, bu diyet onu da
yenmeye yardımcı oldu. Bak ne yapalım, bu kitabı şimdi evine gideceğim
arkadaşım için almıştım ama senin kısmetinmiş. Bu sende kalsın, ben yeni bir
tane alırım. İyice oku ve hemen başla. Bana dua edeceksin.
Defne: Çok teşekkür ederim ama siz bunu alın, ben kendime bir
tane alırım.
Kitabı unutan kadın: Bence almazsın, ertelersin. Bu kitabın
seni bulması kesinlikle tesadüf değil.
Adının Semra olduğunu, özel hayatında
yaşadığı sıkıntılar nedeniyle çok kilo aldığını, şimdi hayatının çok güzel
olduğunu kısaca anlattı. O sırada kapıdan çok hoş orta yaşlı bir adam el
salladı, “sevgilim bekliyor, geç kalmayalım” diyerek koşar adım yanımızdan
ayrıldı. Arkadaşım bana dönüp “kimdi o?” diye sordu. “Sen de gördün” değil mi
dedim, “yoksa yaşadıklarımın bir hayal olduğunu düşünecektim.” O akşam eve
gidip kitabı okumaya başladım, o hafta bulduğum her fırsatta kitabı inceledim.
30 Mart’ta Dukan’a başladım, bir
hafta bitti bile. 2,5 kilo eksiğim şimdi.
Tekrar merhaba,
YanıtlaSilSon işareti merak ediyordum =) Açıkçası çok duygusal biri değilimdir ama gözlerim doldu.. Belki ben de 24 yaşıma 36 beden girerim dedim bir an.. =)
Bu arada benim tesadüfüm de sen oldun. (siz bizi bırakıyorum) ..Kitabı sipariş ettim, pazartesi elimde. Ben de istifa ettim, ay sonunda işten ayrılıyorum. Güzel tesadüfler midir bilmiyorum ama güzelliklere yardımcı olur dilerim =)
Aysonunda ben de 2 kilo verebilmiş olmayı ve bu süreci yaşan sana bana herkese bol şans diliyorum =)
Tabi ki sen de 24 yasına 36 beden girebilirsin. Anlattığım ornekler, ben dahil, 30-40 Yasin üzerinde kadınlar. 30'dan sonra kilo vermek zorlaşıyor. Sen daha çok gencsin, daha da rahat verirsin.
YanıtlaSilKendine ne kadar güvenirsen güven kilo insanın özgüvenini mahveden bir şey. Hayatimizdaki yenilikler ve güzellikler için de kilo vermek güzel bir başlangıç. Sana vesile oldugum için çok sevindim. Hayatta her seyin bir nedeni ve zamanı var. Ben buradayım, ne zaman ihtiyacın olursa:)
Zayıflamak isteyen biri olarak bu diyete başlamayı düşünüyorum şuan itibari ile :) Benim de çevremde bu diyetle zayıflayan çok oldu bu yazının üstüne tam gazımı aldım :)
YanıtlaSilBlogumda çekilişim var canım beklerim
http://amareteipsum.blogspot.com/
Yaza zayıflamayan kalmayacak sanırım. Sitene bakıyorum şimdi. Sevgiler.
YanıtlaSil