Bugün yine İstanbul Film
Festivali’nde bir film seyretmek için Beyoğlu’na gittim. Filmden çıktıktan
sonra güneşli günün tadını çıkarmak için İstiklal Caddesi’nde biraz yürüdüm.
Cadde yine çok kalabalıktı. Turistler, gençler, orta yaşlılar, festival
izleyicileri, öğrenciler. Dukan diyetine başladığımdan beri yolda, AVM’de,
cafelerde gördüğüm hemcinslerime bakıyorum, benden zayıf mı yoksa benden şişman
mı diye. Bu kalabalık kitle içinde hiç de göze batacak bir kiloda değildim sanki,
normal bile sayılırdım. Bir sürü kadın 40 beden üstüydü.
Akşamüstü bir arkadaşımla
buluşmak için Kanyon’a gittiğimde ise birden kendimi bambaşka bir ortamda
buldum. Sanki Gulliver gibi devler ülkesinden cüceler ülkesine gelmiştim.
Hâlbuki metroyla sadece 4 durak uzaklıktaydı bu iki yer birbirine. Biraz önce,
İstiklal Caddesi’nde normalken Kanyon’da kendimi dünyanın en şişman insanı
hissediyordum. Kapıda 36 bedenden büyükler giremez mi yazıyordu acaba? Öyleyse
ben nasıl içeri girmiştim? Daha önce de sık sık geldiğim bir yer olmasına
karşın ilk defa kendimi bu kadar yalnız hissettim. Diyete ve zayıflamaya bu
kadar odaklandığımdan olacak.
Akşam yemeğinde salataya tam
anlamıyla saldırdım. 5 gündür ağzıma sebze koymadığımdan bu akşamki yemek bana
ziyafet gibi geldi. Seyir ataktan çok daha kolay geçecek gibi duruyor.
Çok komiksin, ben de dikkat edicem bir daha gittiğimde.
YanıtlaSil