17 Mayıs 2012 Perşembe

Gün 48: Mutluluk


Önceki işimde, çok yoğun çalıştığım bir dönemde hayatın anlamını iyice sorgulamaya başlamıştım. Çok çalışıyordum ve yoruluyordum, kendime ayıracak zamanım kalmıyordu, kalsa da yorgun olduğumdan hiçbir şeye enerjim kalmıyordu. Gerçekten çok mutsuzdum, hayat bu olmamalıydı, başka bir şekilde de yaşamak mümkün olmalıydı.

Bir çıkış noktası ararken kendimi kuantum, secret benzeri öğretilerin içinde buldum. O seminer senin bu seminer benim gezip duruyor bir dolu da para harcıyordum. Ben bu işlerle ilgilendikçe çevremde ne kadar çok kişinin bu işlere girmiş olduğunu şaşırarak gördüm. Herkes bana yeni bir seminer, kitap ya da danışman öneriyordu ve ben sırayla hepsine gidiyordum. Bir süre devam ettim, kendimi kandırıp sorunlarımı çözdüğüme inanmaya başlamıştım ki hepsinin aldatmaca olduğunu gördüm nihayet.

Mutluluğu hep dış faktörlerde arıyoruz. Modern hayat bizi o kadar farklı yerlere savuruyor ki benim yaptığım gibi işi daha da karmaşıklaştırarak olmayacak yerlere gidiyoruz mutluluğu bulmak için. Bir süredir işten uzaktayım, bol bol vaktim var kendimi, hayatımı düşünmek için zamanım var. Artık mutluluğu çok büyük şeylerde, hayatımı değiştirecek kişi ya da olaylarda aramıyorum. Mutluluk küçük anlarda, sevdiğim bir şarkıyı dinlerken, güzel bir kitap okuyunca, bir dostla sohbet edince, başka birisine yardım edince, birini mutlu edince, güzel bir yere gidince, sabah sağlıklı uyanınca… Hayatı o kadar karmaşıklaştırıp mutluluğu öyle olmayacak şeylerde aramışım ki yıllarca şimdi farkına varıyorum. Sahip olduğumun farkında bile değilmişim. 

5 yorum:

  1. Şu secret kitabını bir kaç yıl önce bir öğretmen arkadaşım Kitap haftası münasebetiyle standlarda dolaşırken ''Sen pozitif bir insansın ama bu kitabı tavsiye ediyorum '' diyerek bana vermek nezakentinde bulundu..Bende kitabı nezaketen okudum..Kendimce fikirlerim,düşüncelerim oluştu tabii bunlar benim düşüncelerim ..Bu evrene sinyal olayı ne sinyali kardeşim..evren ne ki?
    Sinyal ne?
    İyi düşün iyilik düşün...Hadi buna diyeceğim yok zaten bunlar tasavvufta var ki..bu sırlar iyilik eden iyilik bulur..ne ekersen onu biçersin yada rüzgar eken fırtına biçer..gibi atasözleriyle desteklenmiş bir çok Türk düşünür bunun üzerine kitaplar yazmış..
    Evreni yaratan kim?Allah .. sinyal ne ?dua..
    Bu sırlar yüzyıllar önce Kur'an da yazılmış..
    Bence yani benim düşüncem biz sinyalleri(Duaları)Evreni yaratan Allah A yapalım asıl giz, secret,sır burda...

    YanıtlaSil
  2. Yzaınızın sonunda Mutluluğun küçük şeylerde olduğundan bahsetmişsiniz burada sonuna kadar size katılıyorum..Birde insan içinde bulunduğu mutlu anında mutluluğunu bilemezmiş..Bir zaman geçtikten sonra şu zamanda ne kadar mutluydum dermiş..
    ''Artık mutluluğu çok büyük şeylerde, hayatımı değiştirecek kişi ya da olaylarda aramıyorum. Mutluluk küçük anlarda, sevdiğim bir şarkıyı dinlerken, güzel bir kitap okuyunca, bir dostla sohbet edince, başka birisine yardım edince, birini mutlu edince, güzel bir yere gidince, sabah sağlıklı uyanınca… Hayatı o kadar karmaşıklaştırıp mutluluğu öyle olmayacak şeylerde aramışım ki yıllarca şimdi farkına varıyorum. Sahip olduğumun farkında bile değilmişim.'' kopyaladım yazınızı çok güzel ifade etmişsiniz...Hayata dair bir kitabın son paragrafı kadar anlamlı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, herkes kendi deneyimleriyle farklı sonuçlara ulaşıyor, bu da benim hayat hakkındaki inancım.

      Sil
  3. çok güzel özetlemişsin.ben de şu sıralar yoğunluktan zaman /mekan durumlarını bile karıştırıyorum :( dinlenmeye kendimi toparlamaya ihtiyacım var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klişedir amabence çok güzeldir, hani şu meşhur "ruhlarımız geride kalıyor" hikayesi.

      Sil