17 Nisan 2012 Salı

Gün 18: Eyvah! Ya Herkes Zayıflarsa!


Dukan Diyeti’ne başladığımdan beri, algıda seçicilik olsa gerek, her yerde Dukan’dan konuşan insanlara rastlıyorum. Bugünkü kadar ilginci olmamıştı yalnız.

Bir Cafe’de oturmuş arkadaşımı beklerken yan masada oturan iki genç kızın konuşmasına kulak misafiri oldum. Masalarımız öyle yakındı ve onlar öyle yüksek sesle konuşuyorlardı ki duymamam imkânsızdı zaten. Ortak tanıdıkları bir başka kızın, adı Merve’ymiş, ne kadar zayıfladığından konuşuyorlardı. Evet, doğru tahmin, kız Dukan’la zayıflamış. Kızın ne kadar zayıfladığından diyetin ne kadar meşhur olduğuna geldi konu, benim için daha da ilginçleşiyordu kulak misafiri olmak. Bakalım ne gibi yorumlar yapacaklar diye beklerken konu bambaşka bir yere geldi. Kızlardan birisi diğerine herkesin bu diyetle zayıfladığını, yakında şişman hiç kimse kalmayacağını, herkesin zayıf olacağını söyledi. Diğeri de “İyi, ne güzel olur” dedi. Diğeri cevap verdi: “Olur mu hiç, herkes zayıf olursa zayıflığın bir anlamı kalmaz ki, özel bir durum olmaz.”  Bu arada kızların ikisinin de manken ölçülerinde zayıf olduğunu söyleyeyim. Diğeri de ikna oldu, “doğru söylüyorsun, herkes zayıf olduğunda herkes aynı olacak, bir özellik olmaktan çıkacak” dedi. Kızların canı sıkılmıştı bu duruma. Sonra sırf zayıflığın yetmeyeceğini, aynı zamanda güzel olmak da gerektiğini, bu sefer güzel ve zayıf olanların özel olacağına kanaat getirip rahatladılar. Bu komik diyalog devam ederken arkadaşım geldi, biz de aramızda sohbete başladık.

Eve dönüp bugünü yazarken aklıma yıllar önce yaşadığım başka bir olay geldi. Üniversitede uzun boylu bir arkadaşımız vardı. Bir hafta sonu arkadaşımızın evinde buluşacaktık, hepimiz toplandık en son o geldi. Gelmeden önce Nişantaşı’na uğramış. Girer girmez bir hışımla “Bu ne ya” dedi “Nişantaşı’nda bütün kadınlar topuklu giymiş, herkes benim boyumda olmuş.” “Sen de giy daha uzun ol” dediysek ikna edemedik. Uzun boy bir özellik, bir ayrıcalıkmış.

Kendinde doğuştan gelen bir özelliği başkalarında görmekten rahatsız olan bir sürü kadın var etrafta. Renkli gözlü olup da renkli lens takanlara sinirlenenler mi istersiniz, kendisi azıcık sarışın olup bütün sarı boyalı saçlara kızanlar mı.

Kendini sadece dış görünüşüyle özel sanıp aklını, kişiliğini, davranışlarını hiçe sayan kadınlar, ne yazık size. 

2 yorum:

  1. Hem de çok yazık...
    Maalesef kadınların çoğu böyle. Kişilik ile kendini ifade ortadan kalkıyor sanki yavaş yavaş. Yapay makyajlar, pahalı markalar artık ne olduğun değil, nasıl göründüğün önemli.
    Ve benim gibi bu yapaylıktan nefret eden insanlar için cehennem oluyor her yer.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ciddiye bile almıyorum bu insanları, gülüp geçiyorum. Siz de öyle yapın, yoksa tahammül etmek çok zor.

      Sil